Ankara Büyükşehir Belediyesi Çalışanlarına Sosyal Yardım Amacı ve

Konut Edindirme Hedefiyle Kurulan  S.S. AKÇALI KONUT YAPI KOOPERATİFİ’nin

kuruluşundan bugüne yaşanan olayların sistematik özetine ilişkin

Bilgi Notu

AKÇALI Kooperatifi Sayın Ortaklarının Bilgisine

Hazırlayan: Ayhan Tuncer

Ankara – 18/04/2023

A Ç I K L A M A  Kıymetli Ortaklar;

  • Bu bilgi notu tarafımdan hazırlandı ve olabildiğince kısa tutuldu. Birçok ortağımızın kooperatifin kuruluş ve yapılaşma sürecinde neler olduğuna dair yeterli bilgiye sahip olmadığını, bazı şeyleri duydukları kadarıyla, yanlı veya eksik bildiklerini düşündüğümüz için kaleme alındı. Amaç; bütün ortaklarımızın kooperatifin kuruluşundan bugüne neler olduğunu, işin doğrusunu sağlam bir kaynaktan öğrenmelerini sağlamak, böylece genel kurullarda yönetim çalışmalarını denetlerken, çalışma raporları ve ibra başta olmak üzere oylamalar sırasında tercihini yaparken bilinçli şekilde oy kullanmaları için kılavuzluk edecek bir rehber üretmekti.
  • Bilgi notundaki bütün içerik sağlam kanıtlara dayalıdır ve binlerce sayfalık kanıtın tamamı elimizdedir. (Kişisel Veri veya Ticari Sır niteliğindeki veya Avukatın Sır Saklama Yükümlülüğü kapsamında olan kısımları hariç) çoğu sır olmayıp, ifşa edilmiş, yayınlanmış, mahkeme kayıtlarına girmiş (noterlik işlemleri, tapu sicil kayıtları, mahkeme kayıtları, belediye meclis ve encümen kararları, imar ve planlama kayıtları, elektronik posta vesair iletişim içeriği, kooperatif kayıtları ve benzeri) bilgi ve belgelerdir.
  • S.S. AKÇALI KONUT YAPI KOOPERATİFİ; 1991 senesinde dönemin Ankara Belediye Başkanı Sayın MURAT KARAYALÇIN’ın önerisi ve önderliğinde belediye çalışanlarının konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kuruldu.
  • Halen toplam 3381 olan ortaklık payının 2000 kadarı Ankara Büyükşehir Belediyesi ve/veya İlçe Belediyeler nezdinde “memur” statüsünde çalışan ve/veya emekli olan kamu görevlilerine ya da mirasçılarına aittir.
  • AKÇALI’nın konut üretimi için arsa ihtiyacı (bugün ANKARA’nın en gözde yeri olan BEYTEPE bölgesindeki) hazine arazilerinin ilgili bakanlıktan talep, özel arazilerin kamulaştırılması/satın alınması yoluyla kazanılan toplamda yaklaşık 2,5 milyon M2 ham arazi Çankaya Belediye Meclisinin verdiği 1994 tarihli kararla kooperatife tahsis edildi.
  • Ne var ki; daha sonra Ankara Belediye Başkanlığına oturan İ. MELİH GÖKÇEK, bu tahsisli arsaları geri almak için her yolu denedi ve konut alanı olarak tahsis hazine taşınmazlarını AKÇALI’ya devretmedi. Amacı da arsaların üzerine oturmak, gelişen bölgede göz koyduğu Milyar USD’lik arazi rantını ele geçirmekti. (Bakınız Dikmen Vadi Projesi)
  • Tahsis İptal kararlarına karşı itiraz ve idari davaların kazanılması üzerine bu sefer İ. MELİH GÖKÇEK tahsis için AKÇALI’nın ödemesi gereken parayı haksız ve aşırı şekilde arttırmak istedi. O artışlara da dava açıldı. Ardından tahsis yapıldı yapılmasına, ancak İ. MELİH GÖKÇEK’in haksız hukuksuz istekleri bitmedi.
  • Bu şekilde 1997-98 senelerine gelindi ve o tarihte (ileride bir konut edinme beklentisiyle) bir ortaklık payını satın aldım ve kooperatifle ortaklık ilişkim başladı.
  • Melih Gökçek, 1994 yılında belediye başkanı olduktan sonra kooperatif yönetiminin bütün çağrılarına rağmen tapu devri yapılmazken, 2005 yılında yeni dönem belediye bürokratlarından 35 kişinin genel kurul kararı ile ortak yapılması şartı ve baskısıyla arsanın tapularını kooperatife devretti.
  • 1993 yılında başlayan süreç 2007 yılında Çankaya Belediyesinin hazırladığı imar planı ve Büyükşehir Belediyesinin verdiği onayla inşaat yapılabilir duruma geldi ancak işler yine karıştı.
  • Tahsis edilen alanın, yoğunluğu düşük, dubleks konut alanı olarak planlanması nedeniyle her kooperatif üyesine bir konut düşmeyeceği gerekçesiyle 4 bin olan ortak sayısı, ortaklığını devretmek isteyenlerin hisseleri kooperatif tarafından satın alınarak 3 bin 381’e düşürüldü. Ancak altyapı maliyetleri yüksek olduğu gibi çoğunlukla düşük gelirli ortakların bunu karşılaması imkansızdı ve yapılaşma sorunu çözülemedi.
  • Bu süreçte İ. MELİK GÖKÇEK, “RENKYOL İNŞAAT Firması ile kat karşılığı sözleşme yapılması kaydıyla imar artışına onay vereceğini” söyledi. Kooperatif Yönetiminin (sanırım 2008 tarihli) genel kurulda önümüze getirdiği inşaat sözleşme taslağını okuduğumda her yanı dökülen sözleşmenin ortakların çok ağır zarar ziyanına sebep olacağını gördüm ve söz alarak açık itirazlarımı, sözleşmenin tuzaklarını, olası riskleri genel kurula anlattım. Bilinçli birçok ortak da söz alarak eleştirilerini sıralayınca sözleşme geçirilemedi.
  • Kooperatifin 2010’da yapılan genel kurul toplantısında alınan kararla, “yapılaşma sorununun imar yoğunluğunda artış yapılarak çözülmesine” karar verildi. Kooperatif Yönetim Kurulu, 2010 yılında “yoğunluk artışı” talebiyle Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığına başvurdu ancak “alanda yoğunluk artışı yapılamaz” cevabı alındı.
  • Kooperatif yönetiminin çaresiz kaldığını anlayan İ. MELİK GÖKÇEK, bu sefer kooperatife adres olarak AKP’ye yakınlığıyla bilinen inşaat şirketi YDA’yı gösterdi. 2010’da yapılan Olağan Genel Kurulunda yine söz aldım. “Belli ki yönetim bu tip sözleşme düzenleme, müzakere ve pazarlıkları yürütme, talep edilen anlaşma koşullarının ortaklığa fayda veya zararını hesaplayabilecek, süreci doğru yönetecek bilgi ve deneyime sahip değil. Aramızda yüzlerce avukat, hakim hukukçular, mimar, mühendis, şehir plancı, finansçı, işletmeci   Ortaklarımızın seçimiyle nitelikli bir YAPILAŞMA KOMİSYONU kuralım, müzakere ve pazarlıkları ortaklık adına komisyon yürütsün, hem bu toplantılarda dile getirdiğimiz kaygıları giderelim, hem yönetimin iş yükünü ve sorumluluğunu hafifletelim,  hem de günün sonunda ortaklarımıza neler olup bittiği konusunda objektif bir rapor sunalım” şeklindeki önerim bütün ortaklar tarafından benimsendi ve kooperatif ortağı ve alanında uzman mimar, haritacı, mühendis, hukukçu, mali müşavir vs. gibi kişilerden seçilen doğrudan genel kurula hesap vermek üzere 17 kişilik bir komisyon kurularak göreve başladı.
  • 08/08/2010 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında ise genel kurul tarafından yetki verilen yapılaşma komisyonu ile kooperatif yönetim kurulunun birlikte çalışması sonucunda hazırlanan “DÜZENLEME ŞEKLİNDE ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ” taslağına uygun olarak yönetim kuruluna sözleşme yapma yetkisi verildi. Kooperatif yönetimine verilen yetki temel olarak “toplam sözleşme süresinin belirlenmesi, bu sürenin hukuki süreçler hariç de en fazla 7 yıl olması (1 yıl plan, proje ve ruhsatlar + 6 yıl inşaat yapım süresi), yapılaşma komisyonun öngördüğü, teknik şartnamede belirtilen özelliklerde en az net 150 m2 kullanım alanına sahip en az 3381 adet konutun kooperatifimize anahtar teslim esasına göre verilmesi, yapılacak çalışmalar sonucu oluşacak emsal artışından kaynaklı inşaat yapılabilir geri kalan alanın tamamının yükleniciye verebilmesi.” şeklinde tanımlandı.
  • Bu aşamadan sonra (YDA’nın iştiraki olan) ATM Yapım Yatırım ve İşletme A.Ş. ile kooperatifimiz arasında sözleşme imzalandı. Sözleşmeye göre, öncelikle imar işlerinin bitirilmesi ,plan değişikliklerinin bölge emsallerine, mevzuata, bilim ve fenne uygun olarak yetkili kamu kurumlarınca onaylanması, ardından inşaat ruhsatı alınması ve işe başlanması hedeflendi.
  • 2011 senesinde inşaat sözleşmesinin imzasıyla birlikte Kooperatif Yönetim Kurulunun teklifi ve ısrarıyla sözleşme hukuk müşavirliğini hukuk büromla birlikte üstlendim. 2021 sonuna kadar da işlerini başarıyla takip ettik. İnternet sayfamızda çoğu kooperatifin geleceği için hayati önemde olup takip ettiğimiz ve başarılı sonuç aldığımız davalara ilişkin kararlar da paylaşılmıştır. (Tamamı Akçalı Kooperatifin resmi internet sayfasında da mevcuttur)
  • Nihayet; Çankaya İlçesi Beytepe Toplu Konut Alanı içerisinde bulunan S.S.Akçalı Arsa ve Konut Yapı Koop. Alanına ilişkin 1/1000 ölçekli imar plan değişikliği 2016 yılında ilan edilerek kesinleşti. 02/06/2017 ve 15/06/2017 tarihli yapı ruhsatları davalı idare tarafından onaylandı ve yükleniciye yer teslimi de yapılarak inşaata başlandı.
  • Ruhsat tarihinden 90 gün geçtikten sonra; TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI tarafından açılan davada Ankara 11. İdare Mahkemesinin 25/12/2017 günlü, E:2017/759 sayılı kararıyla 1/1000 ölçekli uygulama imar planının YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA karar verdi.
  • Yürütmenin durdurulması kararını gerekçe gösteren Çankaya Belediyesi resen düzenlenen yapı tatil zaptıyla inşaatları mühürleyip durdurdu.
  • İmar planına birkaç dava açılmış ise de Danıştay’ın yol gösteren bozmasına uyan istinaf idare mahkemesi tip imar yönetmeliğine aykırı plan notları haricinde kalan plan notları ve imar artışına ilişkin açılan davaları reddetti. İmar mevcut durumuyla kesinleşti.
  • Esasen YDA; (uyarımıza rağmen) 2000 civarında fazla konut üretmek için mevzuata aykırı plan notlarını bilinçli koydu. Bu kadar gecikmenin asıl sebebi de sorumlusu da daha fazla kazanç hırsıyla hareket eden yüklenici YDA’dır.
  • Bu aşamalar da tamamlanmış ise de Çankaya Belediyesi mühür kaldırma taleplerimizi ALPER TAŞDELEN’in hukuka aykırı talimatı nedeniyle inatla reddetti. Sonunda (yine önerim üzerine) yargı kararını kasten yerine getirmeyen Çankaya Belediyesi aleyhine iptal ve tam yargı davası açtık. Açılan davada zarar ziyanımızı “haksız mühürleme nedeniyle geçen süre için bekleyen inşaat alanlarının kira kaybı” olarak açıkladık. Danıştay’ın bu konuya ilişkin açık emsali vardı ve belediye davayı kaybedecekti. Dava nedeniyle belediyenin 75.000.000 TL civarında bir tazminata mahkum olacağını anlayan İmar Müdürlüğü yetkilileri çok rahatsız oldular. Günün sonunda Sayıştay ve İçişleri Denetiminde durumun tespit edileceğini “belediyeyi zarara uğratmaları” nedeniyle sorumlu olacaklarını, hukuk ve ceza yargılamasında hesap vereceklerini öngörerek ALPER TAŞDELEN’in hukuka aykırı talimatına rağmen mühürleme işlemini geri aldılar.
  • Ne var ki; AKÇALI Yönetimi bu davadan dolayı söz verdikleri avukatlık parasını ödemedikleri gibi, bana son derece saygısız ve üst perdeden davranmaya, terslemeye başladılar. Ücret anlaşmazlığını bilinçli şekilde derinleştirdiler. Sonunda onurlu bir avukatın yapması gerektiği gibi haklı nedenle Şubat 2022’de istifa etmek zorunda kaldım. İstifaya zorlandığımız süreç kooperatif yönetiminin bilinçli bir kurgusu gibi görünüyordu.
  • Bu arada çok kapsamlı bir ihtar çekerek AKÇALI Yönetimini açıkça uyardım. Daha istifa konusunda net bir durum yokken sadece Kooperatif Yönetimiyle paylaştığım rahatsızlığın bir gün sonra YDA’nın yöneticileri tarafından başka yerde dillendirildiğini hayretle öğrendim.
  • Zaten YDA hiçbir iş programına uymadı. İnşaatın durduğu süreleri de hesaba katıp teslim tarihi Kasım 2024 olarak revize edilmişti. Defalarca ihtar çektik. Halin icabından işin belirlenen sürede bitirilemeyeceği görülüyordu. İstifamın ardından inşaatlar inanılmaz yavaşladı.                     AKÇALI Yönetimi de beni istifaya zorlamasının ardından  sessiz, yetersiz, işlevsiz bir hale büründü.           
  • Mevcut Yönetimin bu açıklanamaz hal ve işlevsizliğinin nedenleri arasın da “gaflet” ve “delalet” kesin olmakla birlikte, “ihanet” olup olmadığını bilmiyorum. Bunun için hesap sorulması gerektiğini biliyorum. Bu sebepten 12 Mayıs 2024 tarihinde yapılacak 2023 yılı genel kuruluna bir ekiple birlikte hazırlanıyoruz. HESAP TETKİK KOMİSYONU kurulması için yoğun bir çaba sarf edeceğiz.
  • YDA, İ. MELİH GÖKÇEK’in imar baskısı sayesinde AKÇALI’nın işini zorla almıştır. AKÇALI ise gabin (müzayaka) hali nedeniyle YDA’nın istediği koşullarda sözleşme aktetmeye mecbur kalmıştır. YDA üzerine düşen edimleri yerine getirmekte hep isteksiz olmuştur. AKÇALI’nın Teknik Danışmanlığını senelerdir dürüst ve aktif biçimde sürdüren AGM Mühendislik Personeli Kontrol Mühendisi arkadaşlarımıza saygılı davranmamıştır. İhtarlara kayıtsız kalmış, yetersiz personelle, düşük performansla çalışmıştır. An itibarıyla işin seviyesi %30-35 civarındadır. Son derece kötü bir yüklenicidir. Başka kat karşılığı işleri de bulunmaktadır ve hepsiyle davalık olmuştur.
  • Açıklanan koşullarda; şayet ben avukat olarak devam edebilseydim iki sene önce sözleşmenin TAHKİM ŞARTI’nı işleterek geriye etkili fesih davasını açacaktık. Çünkü doğru olan , AKÇALI ve ortaklarının haklı beklentilerine uygun olan, en rasyonel karar ve işlem tercihi buydu.
  • Açacağımız Dava ve Tahkim Yargılaması Yüklenici YDA Üzerinde En Güçlü Baskı Aracı Olacaktı: Açacağımız dava Yüklenici üzerinde çok güçlü bir etki üretecekti. Sebebi açıktır. Böyle bir davanın olası sonuçları vardır. YDA da mevcut hukuki ve maddi durum nedeniyle bir tercih yapmaya zorlanacaktı. Olasılıklara göre yapacağı her tercih AKÇALI’nın çıkarı ve ortaklarının beklentileri açısından çok yararlı olacak, faydası maliyetine kıyasla her halükarda çok büyük kazanç sağlayacaktı.   TAHKİM YARGILAMASI başlayıp davalı sıfatıyla yargılanmaya başladığı anda YDA’nın bir seçim yapmak zorunda kalacağı olasılıklar şunlardı:
  • Ya (AKÇALI’nın güçlü delillerle desteklenen ciddi iddiaları ve kabul edilebilir talepleri görmezden gelip) zayıf savunmasını kanıtlamak için uğraşmayı seçebilir, inşaat hızını arttırmadan beklerdi. Bu seçimin anlamı büyük bir olasılıkla “sözleşmenin geriye etkili feshine” dair aleyhine çıkabilecek hakem kararını göze almasıydı. Bu durum;
  • sözleşmeye göre yapım borcuna karşılık hak kazanacağı devasa bir kazancı (yaklaşık 8000 konut ve ticaret alanını) işi yapamadığı için kaybetmesi,
  • Bugüne kadar avans-ara hakediş niteliğinde devri yapılan Kooperatife ait bir kısım taşınmazların da dava yoluyla geri alınması,
  • Ayrıca ticari bir başarısızlık olarak ülke çapında ses getirecek şirketin itibarını doğrudan etkilemesi,
  • AKÇALI’nın bütün taşınmaz varlıklarını geri alarak ; mevcut yüklenici YDA ile (gabin halinde imzaladığımız) sözleşmeden kurtulması (*) ,

Anlamına gelirdi.

(*) Özetle; yaklaşık %30-70 olan paylaşım oranı yerine , b alanında saygın, ülke veya dünya çapında başarılı işler yapmış markalaşmış dürüst ve güvenilir bir inşaat şirketiyle dürüst koşullarda müzakere ve pazarlık sonucu %50-50 gibi daha adil paylaşım oranlarıyla sözleşme yapabilirdik. Veya işi bölerek 3-4 şirketiyle sözleşme yapardık. Birbirleriyle  yarıştırıp iş kalitesini arttırırken , yapım ve teslim süresini kısaltabilirdik. Her halukarda AKÇALI yararına en az 2000 konut ve çok değerli ticari arsamızı fazladan alabilirdik. Bu da ortak başına birer konut yerine birer buçuk konut kazanması demekti. Tek maliyetinin zaman olduğu söylense de mevcut durumda da gecikme yaşandığı ortadadır. En azından ne için beklediğimizi bildiğimiz bir süreci kurgulamak yerine  ne yapılacağı, işin nereye varacağı bilinmeden “belirsizlik” atmosferinde aynı zaman maliyetine zorla katlanmamız istenmektedir.

  • Ya da (eser sözleşmesinden anlar, Yargıtay’ın konunun uzmanı ve görevli (kapatılan) 15. Ve 6. Hukuk Dairelerinin kararlılık kazanan içtihatlarını bilen, alanında uzman ve saygınlık kazanan akıllı hukukçulardan görüş alır, başına gelecekleri anlayıp tavsiyelerine uyardı) davada savunma yapmakla birlikte, varını yoğunu ortaya koyar, önceliklerini değiştirir, şantiyede halen 300-500 kişiyle düşük performansla ve göstermelik çalışmaya son verir, 5000 kişilik devasa bir şantiye düzenine geçer ve işi bitirmek için nitelikli teknik yöneticiler atayarak hummalı bir çalışma düzenine geçerdi. Bu durumda belki yine Kasım 2024’e yetişmezdi ama en azından işin tamamlanma oranını %75’in üzerine çıkartabilirdi. Bu da konut inşaatlarımızın yapım hızının artması ve teslim için yaşanması artık kesinleşen gecikme süresinin azalmasını sağlardı. Diğer taraftan AKÇALI yararına  “sözleşmenin ileriye etkili feshi” talep edebilme hakkı sağlanırdı. Yani yükleniciyle mevcut sözleşme koşullarında yaklaşık %30-70 olan paylaşım oranı yerine , kalan inşaat işi için bir başka yükleniciyle anlaşma yapılabilir %50-50 gibi oranlar sayesinde en az 1000 konutun AKÇALI’da kalması sağlanabilirdi.
  • Ama az yukarıda detaylıca açıkladığımız olanak; (yani TAHKİM davasını açıp yürütmemiz gerektiğine dair önerilerimiz) bizzat AKÇALI Mevcut Yönetimi tarafından elimizden alınmış, senelerimiz çalınmış, kooperatif zarara uğratılmıştır.
  • YDA imar planlarında da GÖKÇEK’le birlikte mevzuatı bilinçli şekilde çiğnemiş, kendisine 9-10 bin  konut ve ticari alan kalacak şekilde planlama yapmıştır. Bu da inşaatın durmasına neden olmuştur. Her durumda AKÇALI’ya kalacak konut sayısı 3400 civarında olup, katlandığımız maliyet zaman ve giderek artan stres olmuştur.
  • Geldiğimiz noktada; YDA’nın sözleşmesinin feshedilmesi gerekmektedir. Zaten haksız biçimde işi almış, aldıktan sonra basiretli bir yükleniciden beklenen özen ve çalışmayı yapmamış, hukuka aykırı tutumlarıyla KOOPERATİF’in ciddi zarara uğramasına neden olmuştur. Ancak AKÇALI Yönetimi hiçbir şey yapmadan öylece beklemektedir. Mevcut AKÇALI Yöneticileri;

 

Ne yaptıkları , neden yaptıkları anlaşılamayan,

Sorduğumuzda açıklanamayan,

İhtar çekip uyardığımızda bile geri adım atmadan dayatılan,

Tuhaf bir eylemsizlik halindedir. Bu durum AKÇALI’ya zarar verdiği gibi her geçen gün katlanarak artmaktadır. Emanete gerektiği şekilde özenle sahip çıkmayan AKÇALI Yönetimi bunun hesabını vermelidir.  

  • Bu şaibeli durumun hesabı sorulmalıdır. Hesap sormak için de en iyi yöntem bağımsız ve tarafsız, alanında uzman kişilerden oluşan bir HESAP TETKİK KOMİSYONU kurulması ve inceleme sonuçlanıncaya kadar yönetimin faaliyetlerinin ibra edilmemesidir.
  • 2000 ortağının Ankara Büyük Şehir Belediyesi bünyesinde memur-memur yakını veya memur emeklisi olduğunu tekrar hatırlatıp , aşağıda açıklanan konularda desteklerinizi beklediğimizi, niyetimizin kesinlikle iyi olduğunu, hem hukuk büromuza yapılan haksızlık ve kumpasların hesabını sormak, hem de ortak sıfatıyla kendimin, hem de AKÇALI Kooperatifinin sadece birer konut hayaliyle 1991’den beri 33 senedir yapılaşmayı bekleyen 3381 ortağın hukukunu korumak, diğer taraftan Başkentimize karabulut gibi çökerek kimyasını bozan yapılardan kent rantlarını geri almak, bu kentin görgülü, ölçülü, yasalara saygılı kadim insanlarının hukukunu katledip varlıklarına göz diken, hakkı olmayan varlıklara göz dikerek ele geçirmeye çalışırken ortaklarımızın hakkı olan birer konutu lütufmuş gibi gören, anayasal konut hakkına – sosyal belediyecilik ilkelerine, hakka ve adalete saygısı olmayan  zihniyete darbe vurmak

 

NE YAPMALI?     

Bu metni okuduğunuz internet sayfasında ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Akçalı Biziz (akcalibiziz.com) adresinde paylaşarak incelemenizi tavsiye ettiğimiz doküman ve video kayıtlarında göreceğiniz üzere;

  • Yükleniciyle yapılan sözleşme ve inşaat işlerinde yaşanan sorunlar, işin gecikme nedenleri ve benzeri yapılaşma konusunda neler olduğunu en doğru kaynaktan öğrenmenizi istedik.
  • Ortaklığın hukukunu koruyup kollaması gereken AKÇALI Yönetimine, her gün daha fazla zarara ve hayal kırıklığına sebep olan işlem ve eylemlerinin hesabını sormalarını istedik ve yöntemleri açıkladık.
  • AKÇALI BİZİZ hareketinin neden başladığını, amacımızı ve kim olduğumuzu anlattık, HESAP TETKİK KOMİSYONU kurulmasını gerektiren haklı nedenleri açıkladık.
  • HESAP TETKİK KOMİSYONU’nun yasal dayanağını, yapısını, yetki ve görevlerini, ortaklığın bilgi edinmesi ve denetim hakkını kullanması için en sağlıklı yöntem olduğunu da gerekçeleriyle izah ettik.
  • 350 ortağın imzası gereken “İbranın geri bırakılmasına, Hesap Tetkik Komisyonu Kurulmasına” ilişkin ÖNERGE’mize destek istedik.
  • Ortaklarımızın genel kurula katılmaları, katılamayacak durumda iseler vekalet vermeleri, bugüne kadar yönetimin istediği kişilere kesinlikle vekalet vermemeleri, ayrıca yönetimin yaptıklarını irdelemeleri, her söylediklerine inanmamaları, yönetimi ibra etmeden önce iyi düşünmeleri için özellikle uyardık.

Saygılarımızla bilginize sunarız. 18/04/2023